Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2013 yılında, Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik yayınlamıştır. Bu Yönetmelik, çalışanların mekanik titreşime maruz kalmaları neticesinde ortaya çıkacak sağlık ve güvenlik risklerinden korunmalarını sağlamak amacı ile yayınlanmıştır ve bunu sağlamak için asgari gerekleri göstermektedir. Yönetmelikte maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri yer almaktadır.

İşverenler, İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine göre çalışma ortamlarında risk değerlendirmesi yaptırmak ve mekanik titreşimden kaynaklanan riskleri belirlemek zorundadır. Değerlendirme sırasında, aralıklı titreşimler veya tekrarlanan şoklar dahil maruziyetin türü, seviyesi ve süresine önem verilmelidir. Titreşim maruziyet ölçümleri, bütün çalışanların sağlık ve güvenliklerine olan etkilerine yönelik olmalıdır. Risk değerlendirmesi yapılırken üzerinde durulması gereken bir nokta da, titreşim yaratan araçların çalışma ortamı ile ya da diğer araçlarla olan etkileşimidir.

Titreşim, mekanik bir sistemde ortaya çıkan salınım hareketlerini tanımlayan bir ifadedir. Teorik olarak, potansiyel enerjinin kinetik enerjiye, kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüşmesine titreşim (vibrasyon) denmektedir. Bazı araç ve gereçler, bazı makineler, çalışırken salınım hareketleri meydana getirir ve titreşime neden olurlar. Genelde çalışmakta olan ve iyi dengelenmemiş bu tür araçlarda titreşim meydana gelir. Birim zamanda ölçümlenen titreşim sayısına, titreşim frekansı denir ve Hertz olarak ölçümlenir.

Titreşim maruziyet eylem değeri, aşılması durumda, çalışan kişilerin titreşim yüzünden ortaya çıkan risklerden korunmasını gerektiren değeri ifade etmektedir. Maruziyet sınır değeri ise, çalışan kişilerin, bu değer üzerinde bir titreşime hiçbir şekilde maruz kalmaması gereken değerdir.

Düşük frekanslı titreşimlere maruz kalan çalışanlar genelde hafif bir sarsıntı hissederler. Ancak yüksek frekanslı titreşimlere maruz kalınırsa, bu durumda çalışan kişilerde karıncalanma veya yanma hissi uyandırır. Titreşimin insan vücudu üzerindeki etkileri, fiziksel, psikolojik, fizyolojik ya da patolojik olabilir.

Titreşimin vücutta yarattığı tıbbi ve biyolojik etki, titreşime maruz kalınan süreye ve şiddetine bağlıdır. 100 Hz’e kadar titreşim frekansı insan vücudunda belirgin bir etki yapar. Mekanik titreşime karşı vücudun gösterdiği reaksiyon oldukça karmaşıktır ve çok iyi bilinmemektedir. Yine de titreşimin insan vücudunda bazı doku yapılarının bozulmasına, oksijen tüketiminin artmasına, enerji tüketiminin artmasına, solunum hızının yükselmesine, algılama bozukluklarına, kalp ritminin bozulmasına, performans düşüklüğüne ve merkezi sinir sisteminin aksamasına yol açtığı bilinmektedir.

İşyerleri titreşimden çalışanları korumak için, titreşim maruziyet ölçümleri yaptırmak, çalışmaya uygun makineleri temin etmek ve makine bakımlarını düzenli yaptırmak zorundadır. Ne yazık ki ülkemizde, işyerlerinde yapılan denetimlerde titreşim üzerinde pek durulmamaktadır. Bunda titreşimin ve etkilerinin çok iyi bilinmemesi ve çalışanların titreşimden şikayetçi olmamaları etkendir.

TÜRCERT belgelendirme kuruluşu, belgelendirme çalışmaları ve danışmanlık ve eğitim hizmetleri yanında, ihtiyaç duyan firmalara belli teknik hizmetler de vermektedir. Bu kapsamda, Titreşim Maruziyet Ölçümü ve diğer benzer test çalışmalarında, deneyimli ve uzman bir kadroya sahip olan TÜRCERT belgelendirme kuruluşuna güvenebilirsiniz.